Youtuber’lara Stopaj Düzenlemesi
Hayatımızın her alanına yerleşen ve köklü değişikliklere yol açan teknolojik gelişmeler sayesinde dijital ortamlardan para kazanmak mümkün hale gelmiştir. Günümüz dünyasında coğrafi kısıtlamalara yer olmadan gelir elde edebilme, internet kullanan kişi sayısının artması, hızlı bilgiye kolay erişebilme düşüncesi insanları teşvik eden en büyük faktörler olmuştur. Son 30 yıl içerisinde internetin akla gelmeyecek hızda değişimi ile büyük kitlelere ulaşabilmek, insanları cezbetmeye başlamıştır. Girişimciler tarafından bu alana ilgi artmıştır. Ticaret anlayışının farklı boyutlara ulaşmasıyla birlikte yenilikçi yollarla kazanç kavramı dijital ortama aktarılmış ve mal ve hizmetlerin internet aracılığıyla pazarlanması yaygınlaşmıştır. Geleceğin dünya düzeni olarak görülen internet, uluslararası boyutu olan reklamcılık sektörü için çok rağbet gören bir alan olmuştur. Bu nedenlerden dolayı dijital hizmet vergisinin uygulanması gündeme gelmiştir. Sosyal medya mecralarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi konusu önem kazanmaya başlamıştır.
We Are Social’ın 2018 raporu incelendiğinde Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya uygulamasının Youtube olduğu görülmüştür. Youtuberlık olarak adlandırılan meslek grubunda, özgün içerikler vasıtasıyla görüntülenme sayısı, tıklanma ve etkileşim istatistiklerine göre kazanç elde edilmektedir. Geniş kitlelere ulaşan video izlenmeleri ile reklam gelirlerinin kazanılmasının yanı sıra video için çeşitli sponsorluk anlaşmaları yoluyla para kazanmak mümkündür. Üreticiler tarafından yüklenen video içeriklerinin internet platformunda izlenme sayısı ve süresiyle orantılı gelirleri, reklam geliri olarak değerlendirilir. 2018 yılından bu yana bu gelirler için vergilendirme konusunda Türkiye’de çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Youtube Üzerinden Elde Edilen Gelirler Nasıl Vergilendirilir?
Gelecek hayatımızda daha fazla yer kaplayacak olan sosyal medyaya paralel olarak vergi konusuna da ilgi artmıştır. Vergileme yetkisini elinde bulunduran, kamusal hizmetlerin finansmanını sağlayan devlet var olduğu sürece vergi kavramı da hayatımızın kopmaz bir parçası olarak devam edecektir. Özel bir alan olan vergi yargısına ilişkin öncelikle anayasamızın 73. Maddesine göre maliye politikasının sosyal amacına uygun olarak herkesin, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olması hüküm altına alınmıştır. Türk Vergi Sistemimizde özel durumlar ayrık olmak üzere gelirin vergilendirilmesinde elde edilen kazanç ve iratlar esas alınmıştır. Gerçek kişiler tarafından elde edilen gelirler, gelir vergisine tabi tutulmaktadır. Öncelikle internet üzerinden yürütülen reklamcılık faaliyetlerinin Gelir Vergisi Kanunu kapsamında niteliğinin tespiti önem arz etmektedir. 2019 yılı 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile vergi kesintisi yapılmasına ilişkin düzenleme de getirilmiş olup 2020 yılının mart ayında dolaylı vergi olan Dijital Hizmet Vergisi uygulanmasına başlanmıştır. 01/01/2019 tarihinden itibaren ödeme yapılan kimseler için mükellef olup olmadıklarına bakılmaksızın vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür. Ödemeler üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Bu bağlamda Maliye Bakanlığı, internet platformundan gelir elde edenler için bildirim yükümlülüğü getirmiştir. Tartışmalara yol açan tespit konusunda Gelir İdaresi Başkanlığı 16.03.2016 tarihli özelgesinde son noktayı koymuştur. Özelgeye ve mevcut yasal düzenlemelere göre Youtube üzerinden elde edilen şahsi hesaplarından paylaşılan videolardaki gelirler, ticari kazanç çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Kişinin kendi Youtube kanalında yayınlanan reklamlar için ödenen tutarlarda 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararına göre vergi kesintisi yapılmamaktadır. 12 Ocak 2022 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 318 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin 2.maddesine göre; “İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden video içerikleri paylaşan sosyal içerik üreticilerin bu faaliyetlerden elde ettiği kazançlar gelir vergisinden müstesnadır. Bu istisnadan faydalanmak için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açmaları ve bu faaliyetlerden kazanılan gelirin bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.” Bankalar bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat üzerinden aktarım tarihi itibariyle %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve kanunun ilgili maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. İlgili kişiler tarafından istisnaya ilişkin şartlar taşınmadığın da vergi hukukuna özel olarak eksik tahakkuk etmiş olan vergi için vergi ziyai cezası kesilecek ve gecikme faiziyle tahsil olunacaktır. Gerek tam mükellefler gerekse dar mükellefler açısından aynı istisna geçerlidir. İstisnadan yararlanmak isteyen kişilerin, öncelikle ikametgahlarının bulunduğu yerdeki tarha yetkili vergi dairesine başvurarak tebliğde belirtildiği gibi ‘İstisna Belgesi’ alması gerekmektedir. Öte yandan mükellefin istisna kapsamındaki faaliyeti nedeniyle 193 sayılı kanunun 103.maddesinde yer alan ve 2022 yılı için 880.000 TL’yi aşmayan bu kazancı için stopajla kalınacak ve yıllık gelir beyannamesi verilmeyecektir. Bununla birlikte ilgili faaliyete ilişkin kazanç, KDV’den de müstesna kılınmıştır. Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise; ilgili takvim yılında istisna şartlarını sonradan kaybeden vergi mükellefi için şartın kaybedildiği yılda söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır. Yeni düzenlemeyle birlikte son yıllardaki belirsizlikler giderilmiş ve dijital ekonomi içerisinde yenilikçi ve geleceğe yönelik düzenlemeler getirilmiştir.
Yasal mevzuatımızda; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 213 sayılı Vergi Usulü Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu usule ilişkin özel düzenlemeler içerir. Vergi tekniği bilgisinin yanı sıra özellikle vergi hukuku bilgisine sahip olmak gerekmektedir. Mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerimiz ve haklarımız için bilgi ve birikim sahibi, işin uzmanı olan hukukçulardan destek almamız lehimize sonuç doğuracaktır.
Meryem Nur Çelik