Fikri Haklar Kapsamında Startupların Dikkat Etmesi Gerekenler

Yeni bir ticari işletmeye başlama yani startup’lar yeniliğe ve gelişime odaklanmaktadırlar. Bu girişimde etkili ve yeni fikirlerin korunması kuşkusuz büyük önem arz etmektedir. Peki startup kurucularının fikirlerini koruması için dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Yeni girişimlerin hukuka ihtiyacı var mıdır? Hukuk insanın olduğu her alanda bulunduğu için yeni bir girişime atılırken de hukuka çokça ihtiyaç duyulmaktadır.

Bilindiği üzere tek başına fikrin korunması imkânı hukukumuzda tanınmamıştır. Fikrin somutlaşması, dış dünyada algılanabilir olması gibi belli koşulların sağlanması halinde hukuken korunacaktır. Fikrinizin eser olarak korunmasını sağlama sürecinde iş birliği yaptığınız tarafla gizlilik sözleşmesi yapılması önemlidir. Bu sayede startup’ınıza ilişkin fikirlerin üçüncü kişilerle paylaşılmasının önüne geçmiş olacaksınız. Gizlilik sözleşmesi sürecince fikrinize ait proje tamamlandığında tescil aşamasına geçilmelidir.

Eserin tescille korunabilmesi için objektif ve sübjektif unsurlara sahip olması gerekmektedir. Objektif unsurdan kasıt Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda ‘’numerus clauses’’ yani tahdidi olarak sayılan eser sınıflarının en az birine tabi olmasıdır. Bu sınıflandırmalar şu şekildedir: İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri, işlemeler ve derlemeler şeklindedir. Subjektif unsur ise esasa göre değerlendirilir. Esastan kasıt eserin, sahibinin hususiyetini taşımasıdır. Kısaca özetlemek gerekirse Kanun’da sayılan eser türlerden birine dahil olan ve sahibinin hususiyetini taşıyan ürünler eser korumasından yararlanabilecektir. Bu çerçevede startup’ınıza ilişkin fikirleriniz FSEK korumasına tabi olacaktır.

Startup girişiminin korunması açısından önemli olan bir diğer husus ise şirketleşme aşamasıdır. Bilindiği üzere şirketler şahıs şirketi ve sermaye şirketi olarak iki grupta değerlendirilmektedir. Şirketlerin türlerine göre ortakların yasal ve mali sorumlulukları ile vergi yükümlülükleri farklılık göstermektedir. Bu noktada ortaklığınız açısından size en uygun olan ortaklık yapısının seçilmesi konusunda yasal danışmanınız yardımcı olacaktır.

Şirkete ilişkin bilgilerin üçüncü kişilerle paylaşılmaması adına yapılan gizlilik sözleşmesi gibi ortaklar arasında da rekabet yasağına ilişkin düzenleme yapılması da girişiminizi koruyacak bir korumadır. Rekabet yasağı ortakların, ortaklık süresince faaliyet gösterilen sektörde doğrudan veya dolaylı olarak rekabet etmemeyi gerektirir. Rekabet yasağı düzenlemesi ile ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önüne geçilmesi mümkündür.

Startup girişimlerinin aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile de uyumlu olması gerekmektedir. Şirket tarafından toplanan veriler KVKK kapsamında hukuka uygun bir şekilde kullanılması ve saklanılmalıdır. Bu noktada VERBİS kayıtları ve imha politikası oluştururken yasal danışman ile çalışmanızı tavsiye ederiz. Fikirleriniz bizler için çok kıymetli olduğundan girişiminizin ilk aşamasından son aşamasına kadar titiz bir şekilde planlı, programlı ve özverili olarak alanında uzman kadro ile yasal danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Girişiminiz için hızlı ve etkili adımlar atmak istiyorsanız ayrıntılı bilgi için bizimle irtibata geçiniz.

Stj. Av. Yasemin Dilber

Read More
admin Mart 10, 2022 0 Comments

E-Ticaret Mevzuatı Kapsamında Startupların Dikkat Etmesi Gerekenler

Günden güne önemini artıran startuplar gerçekleştirdikleri veya gerçekleştirecek oldukları ticari faaliyetler için birtakım yükümlülükler ve kurallara tabiidirler. Şirketlerin bu yükümlülükleri elektronik ticaretin yaygınlaşması ve gelişmesi ile kanun koyucular tarafından mevzuat çerçevesinde düzenlenmektedir. Startupların hızla gelişebilen şirket özelliğine sahip olabilmeleri açısından faaliyetleri esnasında herhangi bir engelle karşılaşmamaları için hukuki yükümlülükler oldukça önemlidir. Mevzuata uyulmadığı takdirde şirketler birçok yaptırım ile karşı karşıya gelebilirler. Bunun önlenmesi için ilk aşamalardan itibaren gerekli hukuki destek alınmalı ve yol haritası bu çerçevede ilgili kanun, yönetmelik, tebliğ hükümleri ile çizilmelidir. 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde hizmet sağlayıcıların bilgi verme yükümlülükleri, siparişe ilişkin yükümlülükleri, ticari elektronik ileti hakkında yükümlülükler gibi konular düzenlenmiştir. Yine aynı kanun çerçevesinde ilgili yükümlülüklere uyulmadığı takdirde gündeme gelecek olan cezai hükümler de yer almaktadır.

Bilgi Verme Yükümlülüğü

Elektronik ortam üzerinde ticari faaliyetlerde bulunacak olan veya bulunan startuplar için Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3. maddesi hükümlerinde bilgi verme yükümlülüğü düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde hizmet sağlayıcı elektronik iletişim araçları vasıtasıyla bir sözleşme yapmadan önce;

-Alıcıların kolay bir şekilde ulaşabileceği güncel tanıtım bilgilerini,

-Sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek olan teknik adımlara ilişkin bilgileri,

-Sözleşme metninin kurulumunun ardından hizmet sağlayıcının bu metni saklayıp saklamayacağı, sonrasında alıcının bu metne ulaşımının mümkün olup olmadığı ve mümkünse metne erişim için sürenin ne kadar olacağına ilişkin bilgileri,

-Veri girişindeki hataların açık bir biçimde belirlenmesi ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgileri,

-Uygulanacak olan veya uygulanan gizlilik bilgileri ve varsa alternatif çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgileri ilgililere sunmak durumundadır.

Bu hususların yanı sıra hizmet sağlayıcı, bir meslek odası mensubu olması durumunda meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik ortamda hangi şekillerde ulaşılabileceğini belirtmelidir. Bu saymış olduğumuz düzenlemelerin aksinin kararlaştırılabilmesi için tarafların tüketici olmaması gerekmektedir. Yine bu düzenlemelerin, münhasır e-posta veya benzeri bireysel bir iletişim aracıyla yapılan sözleşmelere uygulanamayacağı kanun hükmünde yer almaktadır. Son olarak düzenlenen sözleşme hükümlerinin ve genel işlem şartlarının alıcı tarafından saklanması için gerekli imkân yine hizmet sağlayıcı tarafından sağlanır.

Hizmet sağlayıcının bilgi verme yükümlülüğü kapsamında Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesine de değinilmesi gerekmektedir. Bu madde hükümlerinde hizmet sağlayıcının bir E-ticaret faaliyetine başlamadan önce kendine ait olan ticaret ortamında eksiksiz olarak bulundurması gereken bilgiler düzenlenmiştir. Bu bilgiler;

-Tebligata elverişli KEP adresi, E-posta adresi, telefon numarası ve olması durumunda işletme adı veya tescilli marka adı,

-Mensubu olduğu meslek odası, eğer varsa üye olunan sektörel kuruluş ile meslekle ilgili davranış kuralları, bu bilgilere elektronik olarak nasıl ulaşılacağına ilişkin bilgiler,

-İlgilinin tacir olması durumunda ticaret unvanı, MERSİS numarası, merkez adresi. İlgilinin esnaf olması durumunda adı soyadı, vergi kimlik numarası ve merkez adresi ayrıca bildirilmelidir.

Aracı hizmet sağlayıcı üzerinden yapılan satışlar için satıcı konumundaki ilgililer kendilerine bu sağlayıcı tarafından tahsis edilen bilgileri eksiksiz olarak bulundurmalıdırlar.

Sipariş

E-ticaret mevzuatında hizmet sağlayıcı için siparişe ilişkin birtakım yükümlülükler düzenlenmiştir. Bu hükümlere göre hizmet sağlayıcı bir siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce sözleşmenin şartlarını alıcının açıkça görmesini sağlama yükümlülüğü altındadır. Bu sözleşme şartlarına alıcı tarafından ödenecek olan toplam bedel de dahildir. Bunun yanı sıra hizmet sağlayıcı alıcı tarafından almış olduğu siparişi gecikmeksizin e-iletişim araçlarıyla teyit etmelidir. Bu yükümlülükler münhasıran e-posta yoluyla veya benzeri bireysel iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmelere uygulanmaz. Son olarak hizmet sağlayıcı hizmet sağlayıcı veri giriş hatalarının belirlenmesi ve düzeltilmesi için uygun ve etkili teknik araçları alıcıya sunmalıdır. Tarafların tüketici olmaması durumunda açıklamış olduğumuz yükümlülüklerin aksi kararlaştırılabilir.

Ticari İletişim

Mesleki ve ticari faaliyetler kapsamında kazanç sağlama amacıyla elektronik ticarete ilişkin yapılan her türlü iletişim ticari iletişimdir. Bu iletişim gerçek veya tüzel kişiler adına yapılabilir. Bu noktada adına iletişim yapılan kişinin açık bir şekilde belirlenebilmesini sağlayan bilgiler sunulmalıdır. Ticari iletişimin tanımından da anlaşıldığı üzere kazanç amacı güden her türlü iletişimi kapsar. Şirketler bu amaç çerçevesinde kişilere promosyon, hediye gibi imkanlar sunmaktadırlar. Ticari iletişim vasıtasıyla sunulan promosyonların ve promosyon amacıyla düzenlenen organizasyonların nitelikleri, faydalanma şartları, katılım şartları açık bir biçimde anlaşılabilir olmalıdır.

Ticari Elektronik İleti

Ticari elektronik ileti kavramı, Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik’te; ‘‘Telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti gibi vasıtalar kullanılarak elektronik ortamda gerçekleştirilen ve ticari amaçlarla gönderilen veri, ses ve görüntü içerikli iletileri, … ifade eder.’’ Şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan yola çıkılarak ticari iletişim yollarından birisi olan ticari elektronik iletiler için, elektronik ortamda iletilmelerinin ve iletilerin ticari amaçlarla yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.

Ticari elektronik iletiler, hizmet sağlayıcısı tarafından ürün veya hizmetlerini tanıtmak, pazarlamak, işletmesinin reklamını yapmak gibi amaçlarla alıcıların elektronik iletişim adreslerine gönderilirler. Hizmet sağlayıcı bu iletileri göndermeden önce onay almak zorundadırlar.

Ticari elektronik ileti göndermek için kişiler İleti Yönetim Sistemine kaydolmalıdırlar. Bu sisteme kayıtlı olmayan alıcılara ticari elektronik ileti gönderilemez. Hizmet sağlayıcılar yazılı, her türlü elektronik iletişim aracıyla veya İleti Yönetim Sistemi üzerinden ileti gönderimi için onay alabilirler. İYS üzerinden alınmayan onaylarda herhangi bir uyuşmazlık çıkması durumunda onayın alındığının ispat yükü hizmet sağlayıcıya ait olur. Yine bu sistem üzerinden alınmayan onayların 3 iş günü içerisinde sisteme kaydedilmesi gerekmektedir yoksa geçersiz hale gelecektir.

Ticari elektronik ileti göndermek için her durumda onay gerekmez. Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmiş olan onay gerektirmeyen haller kısaca şu şekildedir;

-Alıcının kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde,

-Devam eden üyelik, abonelik, ortaklık durumu ile tahsilat, bilgi güncelleme, satın alma, teslimat, borç hatırlatma gibi veya benzeri durumlarda,

-Mevzuatla getirilmiş olan bilgi verme yükümlülüğü durumlarında,

-Tacir veya esnaf olan alıcıların iletişim adreslerine gönderilen iletiler için,

-Sermaye piyasasına ilişkin mevzuat uyarınca aracılık faaliyetinde bulunan şirketler tarafından müşterileri bilgilendirme amacıyla gönderilen iletiler için önceden onay alınması gerekmemektedir.

Ticari elektronik iletiler, alınan onaya uygun olmalıdırlar. İletinin başlık kısmında tacirler MERSİS numarası, ticaret unvanına yer verirken, esnaflar isim soy isim, T.C. kimlik numaralarına yer verirler. Yine iletinin şekline göre hizmet sağlayıcı, alıcıların kendilerini açık bir şekilde tanıyabilmeleri ve gerektiği durumlarda reddetme, şikâyet gibi haklarını kullanabilmeleri için gerekli iletişim bilgilerini sunmalıdırlar. Alıcının gerekçe göstermeksizin ticari elektronik ileti almayı reddetme hakkı mevcuttur. Bu hakkın kullanılmasının ardından bildirimin yapıldığı iletişim kanalına ilişkin onay geçersiz hale gelir. Ticari elektronik iletilerin mevzuata aykırı olmaları durumunda aynı zamanda ilgililere belli usuller çerçevesinde bir şikâyet hakkı da tanınmıştır.

Aracı hizmet sağlayıcı

Başkasına ait iktisadi, ticari faaliyetlerin gerçekleşmesi için elektronik ortam sağlayan gerçek veya tüzel kişiler aracı hizmet sağlayıcı olarak adlandırılır. Aracı hizmet sağlayıcılar, ticari faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yapılması, ortaya çıkabilecek teknik problemlerin çözümü, ticari elektronik ileti gönderimi hususundaki yönetmelik kapsamında düzenlenmiş olan ödevlere uyum sağlamak gibi yükümlülüklere sahiptirler. Buna karşılık, hizmet sunmuş oldukları elektronik ortam üzerinden faaliyetlerde bulunan sağlayıcıların içeriklerini kontrol etmek, bu kontrol ile içeriklerin hukuka aykırı bir nitelik barındırdığını araştırmakla yükümlü değildirler. Startuplar, e-ticaret mevzuatı kapsamında bahsetmiş olduğumuz yükümlülüklerin dışında kişisel verilerin korunması gibi hususlarda da birtakım yükümlülüklere uymak mecburiyetindedirler. Hızla gelişmekte ve günden güne önemini daha da artıran bu oluşumların hukuki yükümlülüklere uymamaları durumunda ticari hayatları başlamadan bitebilmektedir veya birtakım cezai yaptırımlara tabii tutulabilmektedirler. Bu sebeple bu oluşumların faaliyetlerine başlamadan önce dahi mevzuata hâkim olmalı ve girişimlerini gerçekleştirirken bu mevzuat çerçevesinden çok uzaklaşmamalıdırlar.

Abdullah Talha Çakıroğlu

Read More
admin Mart 3, 2022 0 Comments

Yatırımcıların Startuplarda Dikkat Etmesi Gerekenler

Bir işi, bir fikri hayata geçirmek için girişimciler desteğe ihtiyaç duyar. Girişimci ile üçüncü kişi veya kurumlar arasındaki ilişki yatırım süreci olarak değerlendirilir. Girişimci yatırım süresince potansiyel yatırımcı hakkında araştırma yapmalı aynı şekilde yatırımcı da girişimci için gerekli olabilecek araştırmaları yapmalıdır. Yatırımcı bir girişim için fon sağlayan kişiye denir. Yatırımcıdan beklenen sadece finansal kaynak sağlaması değil, girişimin önünü açması büyümesine destek olması, geniş kitlelere yayılmasına yardımcı olmasıdır. Yatırımcıların bir girişime destekte bulunmadan önce nelere dikkat etmesi neleri önemsemesi gerektiği önemlidir. İşte yatırımcıların bir girişime destekte bulunurken dikkat etmesi gerekenler:

İş Modeli

Yatırımcılar iş modellerini titizlikle incelemelidir. Girişimin değer teklifi, müşteri segmentleri, kanallar, müşteri ilişkileri, gelir kaynakları, aktiviteleri, kaynakları, iş ortakları, maliyet yapısı yatırımcılar için çok önemlidir. Değer teklifi nasıl bir değer sunulduğu, hangi ihtiyaçların karşılandığı, mevcut problemlerden hangileriin çözüldüğüne dair önerilerdir. Müşteri segmentleri girişimcilerin ulaşmayı hedeflediği kişi/kuruluşları temsil eder. Kanallar müşterilere ulaşma yollarını belirler. Müşteri ilişkileri müşteriler ile nasıl iletişime geçileceğini, kurulacak ilişki türünü belirler.Gelir kaynakları girişimlerin sunduğunuz hizmet karşısında, müşteri segmentinden ne kadar gelir elde edeceğinin belirlenmesidir. Kaynaklar iş modelinin etkili olabilmesi için gerekli olan varlıkları ifade eder. Aktiviteler girişimcinin iş modelini başarılı kılabilmesi için yapması gereken öncelikli işlerdir. İş ortaklıları işi başlatmak için hangi ortaklara veya tedarikçilere ihtiyaç olduğunun belirlenmesidir. Maliyet yapısı ise iş modelini sürdürebilmek için katlanılan maliyetlerin özetidir. Yatırımcılar iş modellerini önemle incelemeli sürdürülebilirliği yüksek ve karlı girişimlere yatırım yapmaya özen göstermelidirler.

Ekip ve İş Planı

Girişimci ve ekip girişimin başarılı olmasında en önemli unsurlardan biridir. Birbirini tamamlayan ve güvenen insanların ortak bir hedefe ve başarıya ulaşmak için birlikte yürüttükleri iş yani ekip çalışması oldukça önemlidir. Yatırımcı girişimde bulunan ekibi iyi tanımalı ve planlarını iyi analiz etmelidir. İyi bir iş planı düzenli, özverili güçlü bir ekip ister. Girişimin etkin bir şekilde hizmet ve ürün üretebilmesi için ekibin kendi alanlarında yatkın kişilerden oluşması gerekmektedir. Girişimin önemli alanlarını kapsayan yeterli sayıda çalışan var mı? yeterli çalışanın yanı sıra alanında uzman çalışanlar var mı? Dikkat edilmesi gerekir.

İşletim kontrolü yani işletme politikaları ve prosedürleri geliştirilmiş mi? yapılan işi kontrol etme, yatırımın ne denli faydalı olduğunu anlama açısından önemlidir. İş planı işin her aşamasında neyin doğru neyin yanlış yapıldığını gösterir. Başarı ve büyüme olasılıklarının değerlendirilmesini sağlar. Dolayısı ile her yatırımcı basiretli bir iş insanı gibi davranmak adına tüm bunlara özen göstermiş olmalıdır.

Girişim Hangi Pazara Hitap Ediyor?

Bir girişimin hangi pazara hitap ettiği yatırımcılar için oldukça önemlidir. Yatırım yapmak istenen pazarın yatırımcının ilgi alanı olmasının yanı sıra bilgi de önemlidir. Yatırımcılar Girişim hangi pazara hitap ediyor? Büyüklüğü nedir? Pazarın büyüklüğünü etkileyen faktörler nelerdir? gibi sorulara yanıt aramalıdırlar. Öncelikle “Pazar nedir?” sorusuna cevap verecek olursak; ekonomide her türlü mal ve hizmetin alınıp satıldığı veya takas yolu ile el değiştirdiği yer olarak tanımlanır. Pazar büyüklüğü ise üretilen ürünleri alabilecek olan potansiyel müşteri kitlesidir. Dolayısıyla yatırımcı açısından girişimin doğru pazarda doğru hedef kitleye hitap etmesi önem taşır. Girişim tarafından hedeflenen pazarın yerel Pazar mı yoksa küresel Pazar mı olduğuna pazarın büyük ve fırsatlar açısından zengin olması girişime avantaj sağlayacağı gibi bir yatırımcı da bunlara önem vermelidir.

Rekabet

Girişimcilerin fikrine karşılık piyasada onun fikri ile rekabet edecek girişimlere karşı strateji geliştirmiş olması gerekir. Fikrin rekabetçi ve sürdürülebilir rekabet avantajının olması bu hususta önemlidir. Nedir rekabetçi fikir? Rekabetçi fikir piyasadaki diğer fikirler ile başa çıkan, bu fikirlerden aşağıda kalmayacak ve kendi alanında öncü olabilecek fikirdir. Bir yatırımcı için de fikir piyasadaki diğer fikirler ile rekabetçi mi? diğerlerinin önüne geçebilir mi? bunlar önem arz eder. Bir yatırımcı yatırım yapacağı girişimin piyasadaki diğer rakipleri karşısında sürdürülebilir rekabet avantajının olup olmadığına bakmalı bulunduğu pazar içerisindeki konumunu iyi anlamalıdır.

Çıkış Stratejisi

Girişimciler iş modellerini belirlerken bunun yanı sıra bir çıkış stratejisi de belirlemelidirler. Bir işin başlangıçta planlanırken nasıl sonlandırılacağını da belirlemek gerekir. Bazı önem arz eden noktalara gelindiğinde ne yapılacağına baştan karar verilmiş olması önemlidir. Çıkış stratejileri halka arz, stratejik ortağa satış, finansal ortağa satış, şirket ortaklarına geri satış gibi olabilmektedir. Yatırımcıların nihai hedeflerini baştan belirlemeleri gerekmektedir. Edinilen hisseleri değer kazandıktan sonra bir sonraki seviye yatırımcıya veya stratejik bir yatırımcıya satarak şirketten çıkış yapıp yapmayacağını belirlemeleri önemlidir.

Ticaret sicil kaydı

Ticari sicil kaydı oluşturmak üçüncü kişilerin bilgilenmesi ve işletmeyi takip edebilmek açısından önem arz eder. Bir nevi kimlik işlevi gören ticaret sicil belgesi aynı zamanda şirket sahibinin kazandığı hakların korunmasını sağlar. Sicil esas defteri, gelen evrak defteri, giden evrak defteri, ihtar ve ceza defterleri, ticari işletme rehini kaydına mahsus defterleri de bünyesinde bulunduran ticaret sicil kaydı yatırımın gerçekleşmesi ile girişim şirketi hissedarı olmalarından dolayı, şirkette sahip olmak istedikleri imtiyazları belirlemiş olan yatırımcılar açısından önemlidir. Yatırımcıların şirketlere yatırım yapmadan önce ticari sicil kaydı olup olmadığına bakması ileride beraberinde getireceği birçok sorun ve hakların korunması açısından önem teşkil eder.

Şirket sermayesi ve Ortaklık

Bir şirketin harcamalarını karşılamak için ortakların koydukları para veya paraya çevrilebilecek malların tamamı şirket sermayesi olarak adlandırılır. Sermaye aynı zamanda şirketin ortaklık yapısını da gösterir. Bir yatırımcı yatırım yapmadan önce sermaye için gerekli belli şartları ve uygulamaları, taahhüt edilen sermayenin ne zaman ödeneceğini, minimum sermaye tutarın ne kadar olduğu gibi soruların cevaplarını araması gerekir.

Marka ve Sınai Mülkiyet Araştırmaları

Sınai mülkiyet hakları patent, faydalı modeller, marka ve tasarımları kapsamaktadır. Ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerindeki üretici veya satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipleri adına tescil edilmesini, böylece ilk uygulayıcıların ürünü üretme ve satma hakkına sahip olmalarını sağlayan gayri maddi bir haktır. Dolayısıyla bütün bu hakların başkasına ait olup olmadığının araştırmasının yapılması, ürünlerin veya hizmetlerin her birinin yatırım yapılacak girişime ait olması hususuna dikkat edilmelidir. Aksi taktirde hukuka aykırı bir sonuç doğacağından yatırım fonu riske atılacaktır.

Domain araştırmaları

Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse Domain bir Web sitesinin internetteki adı ve adresidir. İnternet ortamında ticaretin hızla gelişmesi sonucu tacirler için domain adresi neredeyse onların unvanı, markası vb. gibi ayırt edici bir niteliğe bürünmüştür. Domain fikri mülkiyet hukuku korunması altında bulunan marka, tanıtım coğrafi işaret gibi işletmeler için gayri maddi malvarlığı niteliğinde değer kazanmıştır. Dolayısıyla yasal düzenlemeler ile koruma altına alınmıştır. Domainlerin tescili sonradan ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklar açısından önemlidir. Yatırımcıların girişimlere yatırım yapmadan önce dikkat etmesi gereken hususlardan biri de budur.

Yatırımcı ile Girişimci arasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli belgeler ve sözleşmeler

Yatırımcılar girişimlere yatırım yapmadan önce bazı görüşme ve sözleşme aşamalarından geçer. Bunlardan bazıları Gizlilik anlaşması, Ön değerlendirme, Çerçeve sözleşme (Term Sheet), Hukuki ve Finansal İnceleme Raporudur. Yatırımcıların bu aşamalarda uzman bir hukukçudan destek alması önemlidir. Bu belgelerden yatırımcıların en başta özellikle önem göstermesi gerekenlerden bazıları Term Sheet ve Hukuki ve Finansal İnceleme Raporudur.

Yatırımcıların Girişimciler ile yatırım şartlarını özetlediği belgeye Term Sheet (Çerçeve Sözleşme) denir. Yatırımcının girişim şirketine sunduğu şartlar olarak da nitelendirilebilir. Bu belge iki taraf arasında geçerli olması önerilen yatırım şartlarını özetler. Bu aşamanın bilinçsizce yapılması süreci zorlaştırır ve geciktirir. Bu belge hem finansal hem de hukuki başlıklar içerir. Yatırımcı burada yatırımın finansal şartlarını ve yatırımın gerçekleşmesi ile şirket hissedarı olmalarından dolayı şirkette sahip olmak istedikleri imtiyazları belirler.

Yatırımcının yatırım sürecinde; şirketin, girişimcinin, iş fikrinin ve pazarın araştırılmasına Hukuki ve Finansal İnceleme Raporu (Due Diligence) denir. Bu rapor şirketin mali tablolarını ve hukuki belgelerin incelenmesi bunun sonucunda da girişimin güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenmesinde etkili olur. Yatırımcılar bu sayede yatırım yaptıkları girişimde karşılaşabilecekleri riskleri de görmüş olur. Yatırımcı ve girişimciler arasında her aşamada bu ve benzeri birçok belge ve sözleşme yapılır ve bunlar girişimci açısından ne kadar önemli ise yatırımcı açısından da bir o kadar önemlidir.

Merve Zengin

Read More
admin Ocak 31, 2022 0 Comments

Vergi Mevzuatı Kapsamında Start-Uplar’ın Dikkat Etmesi Gerekenler

Bir fikre sahip olan ve bunu ticari hayata dökmüş bir girişimcinin vergi kaydı yaptıktan sonra vergi mevzuatı kapsamında bazı yükümlülüklere sahip olduğu su götürmez bir gerçektir.

Türkiye’de vergi vermeye başlamanın ve bir vergi mükellefi olmanın en basit koşulu vergi kaydı yapılması ve akabinde gelir elde edilmeye başlanmasıdır. Bu noktada girişimcinin dikkat etmesi gereken en önemli adım şahıs olarak mı yoksa bir kurum olarak mı vergi kaydı yaptığıdır.

Şahıs olarak vergi kaydı yapıldıysa, mükellefler geliri ile doğru orantılı olarak ‘gelir vergisi’ ödemek durumunda kalmaktadır. Gelir vergisi, gerçek kişilerin bir takvim yılı içerisindeki kazançları ve gelirlerinin safi tutarı üzerinden alınan vergidir.

Kurumsal olarak vergi kaydı yapıldıysa da mükellefler yine gelirleri ile doğru orantılı olarak ‘kurumlar vergisi’ ödemek durumunda kalmaktadır. Kurumlar vergisi ise, kurumların yani, sermaye şirketleri, kooperatifler, kamu kuruluşları ortaklıklar, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ve yabancı devletlere ait şirket veya kooperatif olmayan fakat ticarî, sınaî amaç güden kuruluşların kazançları üzerinden alınan vergidir.

Bu doğrultuda girişimcilerin mükellef olduğu anda sahip olduğu ve dikkat etmesi gereken bazı haklar vardır, bu haklar:

  1. Bilgi Alma Hakkı, bilgi almak istenen konunun yazılı bir şekilde ilgili kuruma yazılmasıyla o konu hakkında bilgi alınmasını sağlayan bir haktır.
  2.  Başvuru Hakkı, kişi ve/veya kurum hakkında bir karar verilmişse o kararın gözden geçirilmesini/yeniden değerlendirilmesini talep etmeyi sağlayan bir haktır.
  3. Belirlilik Hakkı, Gelir ile doğru orantılı olarak alınan verginin ne zaman ve hangi esaslara göre alınacağının belirli olmasını sağlayan bir haktır.
  4. Gizlilik ve Özel Hayatın Gizliliği Hakkı, kişinin güttüğü ticari iş faaliyetleri çerçevesinde, ticari defterler, şirket sırları içeren yazışmalar ve evraklar gibi birtakım bilgi ve belgeleri yalnızca ilgili kurumun ve yetkili kişilerin incelemesini ve yetkisiz kişi ve/veya kurumların bu belgelere erişim imkânı bulamamalarını sağlayan haktır.

Son olarak, Gelir Vergisi Kanunu’na yapılan 6663 sayılı ek kanunla 29 yaşının altındaki girişimcilere getirilen vergi istisnasına dikkat etmek gerekir.

Bu kanun ile 29 yaşının altında ve ilk defa gelir vergisi mükellefi olan girişimciler, kazançlarının her vergi dönemi için ayrı ayrı 75.000 TL’ye kadar olan kısımları için üç vergilendirme dönemi boyunca vergi muafiyetinden faydalanabilecektir. Bu muafiyetten faydalanmak için dikkat edilmesi gereken birkaç husus vardır:

  • Girişimcilerin işe başladıklarında, işe başlamayı kanuni süre olan 10 gün içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
  • Girişimcilerin kendi kurdukları işte bilfiil çalışıyor olması gerekmektedir.
  • Faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması gerekmektedir. (Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç)
  • Mevcut bir işe veya ticari faaliyete sonradan ortak olunmaması gerekmektedir.

Yukarıda yer alan detaylara dikkat edildiği sürece aslında bir girişimin vergi mevzuatı kapsamında birçok avantajı bulunmaktadır.

Stj. Av. Özge Sahar

Read More
admin Ocak 31, 2022 0 Comments