Oyun Sektörünün Marka Hukuku Kapsamında Süreci

  • Fikri Hak Olarak Kabul Edilebilirlik Açısında Eser Olgusu 

Dijital oyunlar; “oyuncunun elektronik bir sistem veya bilgisayarla kurduğu bağlantı neticesinde oluşan somut durumun, ekran veya benzeri bir görüntü sistemi aracılığı ile gösterilmesi” olarak tanımlanmakla birlikte günümüzde bu durum bilgisayar oyunları veya video oyunları olarak da adlandırılmaktadır. Teknik kişilerin yapacağı çalışma sonunda ortaya çıkacak sonuçların tamamı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (“FSEK”) 2. maddesi kapsamında “eser” olarak değerlendirilebilmektedir.

Bu noktada önemli unsur şudur, programlanan ara yüze konu olan düşünce ve ilkeleri dahil olmak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmamaktadır. Çünkü aynı fikir çok çeşitli ifade yollarıyla kullanılabilir. Hakeza buradaki unsurlar günümüzde FSEK kapsamında eser niteliğine haiz olan ürünlerin ayırt edicilik unsuru gerektiren hüviyetleri konusunda da bu şekilde incelemeye tabi tutulmaktadır.  Buna dair dijital oyun sektöründe beklenilen durumda ortaya çıkarılan fikrin sektörel anlamda yazılımsal ve yahut donanımsal anlamda yenilik ve ayırt edicilik getirmesi durumudur. Bu sebeple sadece fikir hukukumuzda korunmamaktadır. Korumanın konusu, bu fikrin ifade ediliş biçimi, kullanılan yolu şeklidir.

Bir oyunun içinde birbirinden farklı resimler, çizimler, yazılım kodları, animasyonlar, metinler, videolar ve müzikler bulunabilmektedir. Dijital oyunların korunmaya elverişli birden fazla hakka konu unsuru bünyesinde barındırması sebebiyle Türk hukuku kapsamında hangi hakkın altında hukuki korumadan yararlanacağı konusu uygulamada ortaya çıkmaktadır. Dijital oyunlar özelinde uluslararası hukukta olduğu gibi hukukumuzda da eser sahibinin haklarını korumak amacıyla dijital oyunlardaki hakların parçalara ayrılarak koruma altına alınması gündeme gelmektedir.

  • Eser Olarak Kabul Edilen Fikri Hakkın Sınai Mülkiyet Korumasına Dahil Edilme Süreci 

Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”)’nun düzenlediği marka, patent, tasarım, faydalı model, coğrafi işaretler gibi sınai haklar çerçevesinde; dijital oyun içeriğinde meydana getirilen bir tasarımın, oluşturulan ayırt edici bir logonun, oyun karakterinin şematize edilmiş görüntüsünün, dijital oyunun adının Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılacak tescil başvuruları ile marka, tasarım gibi korumalardan faydalanması mümkündür.

  • a. SMK Kapsamında Marka Hakkı 

Marka hakkından bahsedebilmek için, Bir işaretin bulunması gerekmektedir. Bu işaret kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her türlü işaret olabilecektir. Bu işaretin marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması gerekmektedir. Bu işaret ayırt edicilik özelliğini taşıması gerekmektedir. Dijital Oyunları açısından değerlendirildiğinde ise Dijital Oyunlarının Marka olarak tescil edildiği durumlarda bilgisayar oyunlarının isimleri, logoları, bilgisayar oyun yapım şirketlerinin isimleri, logoları vb. şekiller oyun sahipleri tarafından marka olarak tescil edilebilmektedir. Dolayısıyla SMK kapsamında marka olarak koruma altında olacaktır.

Bu noktada dijital oyunlarda herhangi bir firmanın elde ettiği marka haklarının tamamını elde etmeye haiz konumdadır. Buradaki uygulama farklılıklarını şu şekilde özetleyebiliriz. Dijital oyunun üretici firması olarak EA GAMES firmasını belirleyelim, üretici firma kendi marka hakkını tescil ettirerek koruma altına almaktadır. Üretici firmanın ürettiği FIFA oyununun her yıl yeni sürümü çıktıkça marka tescilinde bulunabilecektir. Bu noktada mevcut markasını FIFA08 FIFA09 şeklinde renk ve logolarında değişiklik yaparak tescil ettirebilmektedir. Yani sadece dijital oyunların ilk sürümü değil sonraki sürümleri de marka koruması kapsamına alınabilmektedir. 

  • b. Dijital Oyun Markalarında Benzerlik Olgusu 

Dijital oyun markalarının yeni oyun sürümleri gamerlar tarafından oyun firmalarının marka tescili süreçlerinde anlaşılmaktadır. Oyun üreticileri marka koruması açısından sorun yaşamamak için oyunu piyasaya sürmeden gelişme sürecinde marka tescillerini uygulamada yapmaktadırlar. Çünkü sınai mülkiyet üretilen ürünün ticari anlamda kar getirebilmesi için vazgeçilmezlik özelliği taşımaktadır. Bu noktada uygulamada yaşanabilen sorunlar ise marka benzerliklerinden ilgili düzenleyici kurumların verdikleri red kararları ile ortadan kaldırılmaktadır. Örnek vermek gerekirse FIFA08 oyunun ilerde FIFA22 olarak tescil edileceğinin düşünen kötü niyetli kişilerce markaya dair hak sahipliği elde etmek amacıyla tescil işleminin gerçekleştirilmeye çalışıldığını düşünelim. İlgili kurumlarca FIFA08 Markası ile benzerlikten FIFA22 markasının red kararı verilmesi gerekmektedir hatta uygulama da bu yola gidilmektedir. Bu şekilde haksız kullanımların ve kötü niyetli marka tescilinin SMK m.6/5 kapsamında reddi söz konusudur. 

Bir diğer boyut ise FIFA08 markasına sahip olan gerçek hak sahibi marka ise FIFA22 markasının tescil edilmesinde benzerlikten dolayı sorun yaşamamak için markanın kullanıma dair muvafakat verebilmektedir. Uygulamada firmalarda seri marka koruması için kullanılmakta olan bu yol Dijital oyun firmaları açısından da kullanılabilmektedir. Bu sebeple FIFA22 özelinde verdiğimiz örnekle FIFA08 markasına sahip olan üretici firma oyun markasının tescili için muvafakat vererek tescil işleminin sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlayabilecektir.  

Av. Mustafa Koçyiğit

Read More

Fikri Haklar Kapsamında Startupların Dikkat Etmesi Gerekenler

Yeni bir ticari işletmeye başlama yani startup’lar yeniliğe ve gelişime odaklanmaktadırlar. Bu girişimde etkili ve yeni fikirlerin korunması kuşkusuz büyük önem arz etmektedir. Peki startup kurucularının fikirlerini koruması için dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Yeni girişimlerin hukuka ihtiyacı var mıdır? Hukuk insanın olduğu her alanda bulunduğu için yeni bir girişime atılırken de hukuka çokça ihtiyaç duyulmaktadır.

Bilindiği üzere tek başına fikrin korunması imkânı hukukumuzda tanınmamıştır. Fikrin somutlaşması, dış dünyada algılanabilir olması gibi belli koşulların sağlanması halinde hukuken korunacaktır. Fikrinizin eser olarak korunmasını sağlama sürecinde iş birliği yaptığınız tarafla gizlilik sözleşmesi yapılması önemlidir. Bu sayede startup’ınıza ilişkin fikirlerin üçüncü kişilerle paylaşılmasının önüne geçmiş olacaksınız. Gizlilik sözleşmesi sürecince fikrinize ait proje tamamlandığında tescil aşamasına geçilmelidir.

Eserin tescille korunabilmesi için objektif ve sübjektif unsurlara sahip olması gerekmektedir. Objektif unsurdan kasıt Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda ‘’numerus clauses’’ yani tahdidi olarak sayılan eser sınıflarının en az birine tabi olmasıdır. Bu sınıflandırmalar şu şekildedir: İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri, işlemeler ve derlemeler şeklindedir. Subjektif unsur ise esasa göre değerlendirilir. Esastan kasıt eserin, sahibinin hususiyetini taşımasıdır. Kısaca özetlemek gerekirse Kanun’da sayılan eser türlerden birine dahil olan ve sahibinin hususiyetini taşıyan ürünler eser korumasından yararlanabilecektir. Bu çerçevede startup’ınıza ilişkin fikirleriniz FSEK korumasına tabi olacaktır.

Startup girişiminin korunması açısından önemli olan bir diğer husus ise şirketleşme aşamasıdır. Bilindiği üzere şirketler şahıs şirketi ve sermaye şirketi olarak iki grupta değerlendirilmektedir. Şirketlerin türlerine göre ortakların yasal ve mali sorumlulukları ile vergi yükümlülükleri farklılık göstermektedir. Bu noktada ortaklığınız açısından size en uygun olan ortaklık yapısının seçilmesi konusunda yasal danışmanınız yardımcı olacaktır.

Şirkete ilişkin bilgilerin üçüncü kişilerle paylaşılmaması adına yapılan gizlilik sözleşmesi gibi ortaklar arasında da rekabet yasağına ilişkin düzenleme yapılması da girişiminizi koruyacak bir korumadır. Rekabet yasağı ortakların, ortaklık süresince faaliyet gösterilen sektörde doğrudan veya dolaylı olarak rekabet etmemeyi gerektirir. Rekabet yasağı düzenlemesi ile ileride doğabilecek hukuki ihtilafların önüne geçilmesi mümkündür.

Startup girişimlerinin aynı zamanda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile de uyumlu olması gerekmektedir. Şirket tarafından toplanan veriler KVKK kapsamında hukuka uygun bir şekilde kullanılması ve saklanılmalıdır. Bu noktada VERBİS kayıtları ve imha politikası oluştururken yasal danışman ile çalışmanızı tavsiye ederiz. Fikirleriniz bizler için çok kıymetli olduğundan girişiminizin ilk aşamasından son aşamasına kadar titiz bir şekilde planlı, programlı ve özverili olarak alanında uzman kadro ile yasal danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Girişiminiz için hızlı ve etkili adımlar atmak istiyorsanız ayrıntılı bilgi için bizimle irtibata geçiniz.

Stj. Av. Yasemin Dilber

Read More
admin Mart 10, 2022 0 Comments