Şirketlerin İtibarlarının Korunmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Sokrates’in “İtibar ateş gibidir; bir kez yanınca söndürmeden sürdürebilirsin ama söndürürsen hemen akabinde yakamazsın” sözü itibarı çok güzel açıklamaktadır. İtibarı kazandıktan sonra ömür boyu yukarıda tutabilirsiniz, fakat bir kere zedeledikten sonra tekrar yüceltmesi uzun zaman alacaktır.

İtibar, Türk Dil Kurumu tarafından saygınlık, birine karşı saygı göstermek olarak tanımlanmıştır. Kişilerin birbirlerine karşı olan düşünce ve görüşlerini kapsamaktadır.

Şirketler hukuku kapsamında ise itibari bir şirketin büyüklüğü ve kalitesinin ölçütü olarak nitelendirile bilinir. Rakip şirketlere karşı duruş ve toplum içerisinde olan saygınlığı gösterir ve kurumsal itibar olarak geçmektedir. Daima her şirket için önemli olan nokta itibarın nasıl yükseltilmesi ve bu yüksek konumda tutulmasıdır.

Bu kapsamda bir şirketin itibar yönetimi şirketin iç ilişkilerinde başlar ve dış ilişkilerine doğru devam eder. Şirketin nasıl temsil edildiği büyük önem taşır. Bu kapsamda “’ben’ değil ‘biz’ “, düşüncesi ile başlar itibar yönetimi. Her şey güven bazlıdır. Güven olduğu yerde hiçbir zaman huzursuzluk oluşmaz.

“The State of Corporate Reputation in 2020: Everything Matters Now/ Kurumsal İtibarın 2020’deki Durumu: Artık Her Şeyin Önemi Var” araştırmasına göre şirketlerin itibarının yüksekliği piyasa değerini önemli derecede etkilemektedir. Bir şirketin saygınlığı, güvenirliği ve duruşu ne kadar yüksek ise, toplumdaki itibarı da o kadar yüksektir.

Bunun için en önemli ve dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır;

  • Kurumsal Kimlik

Burada söz konusu sadece isim, logo ve sembol değildir. Kurumsal kimliğin kapsamına yöneticiler ve çalışanlar da girmektedir. Kurumun kendi kimliğini iyi ifade etmesi ve tanımlaması bu hedeflere varmasını sağlayacaktır, fakat asıl önemli olan farklı bir faktör ise kişiler tarafından da aynı zamanda şirketin itibarının benimsenmesidir. Kendileri her davranışları ile şirketi temsil etmektedirler ve her bir yanlış hareketleri şirketin itibarını olumsuz yönde etkileyecektir. Çalışanların kalitesi burada belli olacaktır. Dikkat edilmesi gereken bir farklı nokta ise şirket içindeki memnuniyettir. Sadece üçüncü kişilere karşı değil, aynı zamanda çalışanların da sorunları ve olumsuz düşünceleri dikkate alınmalı ve onarılmalıdır. Mutlu çalışan, mutlu müşteri sözü burada çok isabetlidir.

Kısaca toparlayacak olursak birkaç kelimede bir kurumun kimliğinde en temel unsurları şunlardır; felsefe, davranış, tasarım ve iletişimdir.

  • Web Sitesi/ Sosyal Medya Yönetimi

Sosyal medya üzeri aktif çalışıp paylaşımlarda bulunmalıdır, fakat aynı zamanda kişiler ile irtibata da geçilmelidir. Sadece pasif paylaşım yaparak ilerlemek mümkün değildir. Mesaj ve E-Postalara hızlı dönüş, problemlere çözümlü yaklaşımlarda bulunmak ve daima olumlu ve güler yüzlü olmak aynı zamanda büyük önem taşımaktadır.

Telefon görüşmelerinde, toplantılarda diksiyon, konuşma tarzı, kibarlık ve profesyonellik önem taşımaktadır. Şirket dışı yapılan görüşmelerde hal ve davranış, dış görünüş gibi ufak faktörler de önem taşımaktadır.

  • Sektörde Bilinmek ve Saygı görmek

Robert Bosch bir sözünde “insanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim”, demiştir. Bu anlamda itibar sosyal ve ekonomik yönlerde büyük bir etkendir.

Sosyal sorumluluk projelerinde yer alına bilinir. Aynı zamanda çeşitli vakıflara veya kuruluşlara bağış veya yardımda, destekte buluna bilinir. Toplulukta ismin geçmesi ve sponsorluklar büyük önem ve yarar taşımaktadır. Rakiplere karşı davranış ve duruş, çevresi ile iletişime geçme yöntemleri ve etik değerler ile şekil almaktadır. Çalıştığı sektörde öncü olmak için, en iyi itibara sahip olmak için çok yönlü, olumlu çalışmalar ve saygınlık kazanılmalıdır. Aynı zamanda her zaman güncel durumlardan haberdar olma ve ülkemiz çapında kültürel ve etik değerlere her zaman dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde bir toplumda yaşayan her birey için, kendi duruşunuza uymaması durumunda da saygı çerçevesinde her türlü ayrıntılara dikkat edilmelidir. Kurum Kültürü diye adlandırdığımız durum budur, güçlü bir kültüre sahip olan kurum, çalışanları ile birlikte de her zaman öncü bir duruşa sahiptir.

  • Marka Yönetimi

Marka değeri kurumsal itibar olarak görülebilir. Tam olarak bir şirketin yazılı değeri ile piyasadaki değerinin arasında kalan bir kısımdır. Bu değer varlık olarak görülebilir. İyi bir marka itibarı finansal durumları daha da yukarı çekecektir. Hem maddi güç hem itibari güç bir şirketi yüceltecektir. Sadece maddi güçte olan şirketler en küçük finansal sorunda büyük zararlar elde edileceklerdir. Aksine itibarı yüksek olan markalar ise daha iyi yönetebileceklerdir. Şirketin ismi markasıdır. Bu kapsamda isim, logo ve slogan çok önemlidir. Hepsi birbirlerine bağlı olup şirketi çağrıştırmalıdır. Duyulunca akla gelen şirket olması gereklidir. Şirket itibar kazandıkça marka değeri artacaktır, akabinde ise şirket değeri de artacaktır.

  • Risk Planlaması – Zorlu durumlardan hasarsız çıkabilmek

Ne zaman ne olacağı belli olamayacağı için bir risk planlamasının yapılması önemlidir. Her zaman bir B Planın bulunması ve her çalışanın bunu bilmesi şarttır. Bu planlamaları yaparken aynı zamanda finansal açıklar ve gerekli bütçe de ayrılmalıdır. Her zaman beklenmedik bir durum için kenarda bir birikimin harcama kapasitenin bulunması gereklidir. Bu şekilde planlı ve organize bir şekilde ilerlenecektir ve her zorluktan en az hasar oranında çıkılacaktır. Planlı bir projede paniğe yer olmaz ve hata da oluşmaz.

  • Şeffaflık

Topluma karşı şeffaf olunmalıdır. Bir yanlış ortada ise bunu gizlemeye değil, açık bir şekilde çözümlenmeye çalışıldığı gösterilmelidir. Aynı zamanda yanlış anlaşılabilecek faaliyet ve deyimlerden uyak durulmalıdır. Bir hata ortada ise de şeffaf olunup özür dilenmelidir.

  • Ürün ve Hizmetlerin Sürekli olarak Geliştirilmesi

Bir noktası ise negatif geribildirimlerin takip ve uzlaşıcı bir biçimde çözümlenmesidir. Tehlikeli durumlar fırsata çevrilmelidir, her daim üçüncü kişilere karşı olumsuz bir izlenim bırakılmamalıdır.

  • Algı

İnsanların algıları bir konu hakkında karar vermelerinde büyük önem taşımaktadır. Algılar, izlenimler ve hisler itibara önemli bir değer katmaktadır. Yaşanan bu duygu ve durumlar ise itibarımızda ve günlük hayatımızda büyük bir etkendir. Sordurduğumuzda farklı kişilerin görüşlerine güvenerek hareket etmekteyiz. Aynı zamanda o kişilerin olumsuz düşüncelerini üzerimizde çekerek, deneyim etmeden aynı fikre sahip olabilmekteyiz. Bu yüzden toplum içerisinde şirket itibarının üst düzeyde tutulması ve kişilerin bunu olumlu bir şekilde algılayıp anımsamamaları büyük önem taşımaktadır.

Her olumsuzluğun üstesinden kolay gelebilmenin en büyük etkeni ise yüksek bir itibar oranının bulunmasıdır. Tek etken bu değildir tabii ki de fakat her kişi ve kurum kendi görevini düzgün ve gerekli özeni göstererek yapar ise, bir şirketin itibarında kolay bir şekilde herhangi bir zedelenme veya kayıp ortaya çıkmayacaktır.

Bunu sağlayan şey ise güçlü bir altyapının olması olacaktır. Kısaca toparlayacak olursak, güçlü olan yönlerin daha da güçlendirilmesi, zayıf yönlerin ise üzerinde çalışıp olumlu bir şekilde ortaya konulması gereklidir. 

Yeliz Toprak

Read More
admin Şubat 4, 2022 0 Comments

Şirketleşme Kapsamında Startupların Dikkat Etmesi Gerekenler

Bir startup için en önemli aşamalardan biri şirketleşmektir. Zira şirketleşme ile startup daha ciddi bir kimlik kazanacak, destek bulma ve büyüme fırsatları elde edebilecek ve markalaşma şansını arttıracaktır.

Şirket kurma kararı verildikten sonra akla birçok soru gelecektir.
Hangi şirket türü tercih edilecek?
Finansman nasıl sağlanacak?
Şirketin merkezi neresi olacak?
Şirketin unvanı ne olacak?
Ortakların görev ve sorumlulukları neler olacak?
Yeni ortakların şirkete girmesi mümkün olacak mı?
Pay sahipleri arasındaki ilişkiler nasıl olacak?

Şirket Türünün Seçimi

İlk etapta verilmesi gereken en önemli karar şirket türünün seçimi olacaktır.

Daha sonra ise tüm detaylar belirli sözleşmelerle düzenlenecektir. Sözleşmelere dair detayları hukuk rehberimizde bulabilirsiniz.

Şirket türünün seçimine dair karar verilirken girişimin yapısı, hedefleri ve beklentileri dikkate alınmalı ve mutlaka iyi bir hukuk danışmanı tarafından girişimcilere her bir şirket türünün detayları anlatılmalıdır.

Zira her bir şirket türü bakımından borçlardan sorumluluk, vergilendirme, şirket organları, birleşme devralma imkanları gibi hususlarda farklılıklar bulunmaktadır. İşte bu yüzden ilk aşamada yapılacak doğru seçim son derece önemli olacaktır.

Örneğin anonim şirketler halka arz edilebilir ve payları borsada işlem görebilir. Payların devri hususunda ise bir genel kurul kararı veya onayı aranmamaktadır. Pay sahipleri serbestçe paylarını devredebilmektedir. Bu özelliğinden dolayı anonim şirket türü yatırım süreçleri için son derece işlevseldir ve tercih edilir.

Anonim şirketlerden farklı olarak limited şirketlerde ise yalnızca nama yazılı pay çıkarılabilmekte ve halka arz olunamamaktadır. Bu şirket türünde pay devri için genel kurul onayı gerekmektedir.

Anonim ve limited şirketlerde şirket borçlarından sınırlı sorumluluk esası vardır, ortaklar taahhüt ettikleri sermaye oranının da borçlardan sorumlu olur.

Adi ortaklık veya şahıs şirketi tercih edildiğinde ise şirket borçlarından tamamen sorumlu olunacağı gibi yatırım süreçleri için tavsiye edilmez, zira sermayenin paylara bölünmesi ihtimali söz konusu olamaz.

Sözleşme Süreçleri

Startupınız için bir şirket kurmaya karar verdiniz ve şirket türünü seçtiniz. Bu aşamadan sonra belirli sözleşmelerin hazırlanması gerekecektir.
Sözleşme sürecinin doğru yönetilmesi şirketin kar elde etme ihtimalinin artmasını sağladığı gibi, girişimcinin haklarını koruma altına alarak ilerde doğması muhtemel birçok masrafın da önüne geçecektir. Bu sebeple her ne kadar startuplar sınırlı bütçeyle kuruluyor olsa da hukuki danışmanlık için yapılacak harcamalardan imtina edilmemelidir.

Şirket Esas Sözleşmesi

Esas sözleşmede; şirketin ticaret unvanı ve merkezi, işletme konusu, sermaye ve paylara dair detaylar, ortaklarının temel hak ve yükümlülükleri, yönetim ve işleyişe dair ilkeler yer alır.

Bu sözleşme şirketin anayasası gibi olacaktır ve hazırlanması zorunlu bir sözleşmedir. Bu yüzden mutlaka bir hukuki danışman eşliğinde hazırlanması gerekir. Aksi takdirde atlanan bir detay veya hatalı bir clause ilerde büyük hukuki uyuşmazlıklara ve masraflara sebep olabilir.

Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarının Devrine İlişkin Sözleşme

Kurucu ortak veya çalışanın şirket kurulumundan önce oluşturduğu marka, patent telif vb. fikri ve sınai mülkiyet haklarının şirkete devrinin sağlanması için fikri ve sınai hakların devrine ilişkin bir sözleşmenin hazırlanması gerekmektedir. Şirket faaliyetinin hukuka uygunluğu bakımından bu sözleşmenin hazırlanması şarttır.

Gizlilik Sözleşmesi

Şirkete ilişkin ticari, mali, hukuki ve teknik bilgiler ile marka, lisans ve telif hakları gibi tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları, ticari sır ve her türlü bilgi ve belgelerin şirket onayı olmadıkça üçüncü bir gerçek/tüzel kişiye açıklanmamasını temin etmek amacı ile taraflar arasında Gizlilik Sözleşmesi düzenlenmelidir.

Pay Sahipleri Sözleşmesi, Pay Alım & Satım Sözleşmesi

Pay sahipleri sözleşmesi esas sözleşmeden farklı olarak herkese açık bir sözleşme değildir. Ortakların birbirleri arasındaki ilişkiyi ve şirketi beraber nasıl yöneteceklerini daha detaylı düzenler ve yapılması önerilir.

Bu sözleşme ile pay sahipleri arasındaki ilişkiler hukuki çerçeve içerisine alınarak ilerde doğması muhtemel uyuşmazlıkların engellenmesi sağlanacaktır. Ön alım hakkı, rekabet yasağı gibi son derece önemli hususlar da bu sözleşme kapsamına dahildir.

Pay alım satımına ilişkin detaylar da mutlaka bir sözleşme ile düzenlenmelidir. Zira sermaye artırımı sürecinde payların sulanması (dilution) ihtimali ilk pay sahiplerini zarara uğratabilir. Startuplar bakımından bu ihtimal son derece olasıdır zira startupların sermayesi çoğunlukla yeni yatırımcıların pay satın almasıyla arttırılır.

Bu ihtimalde şirket sermayesi arttığı gibi sermayeyi temsil eden pay sayısı da artar ve kurucu pay sahiplerinin payı yeni sermaye bedeline oranla değer kaybeder. Bu duruma payların sulanması denir.

Pay sahipleri sözleşmesine pay sulanmasına karşı hükümler koyulabilir. İlerideki yatırım turlarında pay oranlarının düşmesini istemeyen ilk tur yatırımcıları kurucular ile yapacakları sözleşmeye bu tarz maddelerin eklenmesini isteyebilir.

Stj. Av. Enise Bozatlı

Read More
admin Ocak 31, 2022 0 Comments

10 adımda Anonim Şirket Kurulumu

  • Şirketin Türk Hukukunda Tabii Olduğu Sistemi Tespit Etmek

Eski Ticaret Kanunu yürürlükteyken, Türk Hukukunda hangi kuruluş sisteminin uygulandığı oldukça fazla tartışılmış olmakla birlikte, yeni kanun ile birlikte çok istinai olarak yasama sistemi kullanılmakta ve buna bağlı olarak bazı anonim şirketler TTK hükümlerine göre değil, özel bir kanun hükümlerine göre kurulmaktadır.

Bununla birlikte 4884 sayılı Kanunun kabulü ile Eski Türk Ticaret Kanunu’nda bulunan md. 273 değiştirilmeden önce bütün anonim ortaklıkların kuruluşu izne bağlanmış idi. 4884 sayılı Kanun ile yalnızca kanunda sayılan ortaklıklar için Bakanlıktan izin alınması şart koşulmuştur.

Şirketinizi kurarken, 4884 sayılı Kanunun getirdiği değişiklikleri inceleyerek, şirketinizin tabii olduğu kuruluş sistemini tespit etmelisiniz.

  • Anasözleşme Hazırlanması

Eski Ticaret Kanununda anıldığı hali ile Anasözleşme, yeni Kanunda esas sözleşme olarak geçmekle birlikte, ortaklığınızın anayasası niteliğinde olan dolayısıyla ortaklığın başlangıcından sona ermesine kadar tüm hususların özenle hazırlanması gereken metindir.

Kanunda öngörülen bazı bilgilerin bu sözleşmeye yazılması zorunlu iken, bazı hususların da geçerlilik kazanabilmesi için anasözleşmeye eklenmesi gerekir.

Türk Ticaret Kanunu md. 337 bağlamında henüz şirket kurulmadığı için, kurucu adayları diyebileceğimiz pay sahipleri ile anasözleşmenin hazırlanması ve pay sahiplerinin görüşleri alınarak sonraki adımlara geçilmesi, şirket kurma sürecinizi hızlandırmak açısından önem arz etmektedir.

  • Zorunlu unsurlar

Anasözleşmede veya esas sözleşmede var olan unsurlar zorunlu ve zorunlu olmamasına göre ayrılabilir. Genel olarak üç grupta toplayabileceğimiz esas sözleşme unsurlarını şöyle sıralayabiliriz;

  • Anasözleşmede bulunması zorunlu unsurlar;

Zorunlu unsurlar TTK 339/2’de yer almakla birlikte;

  • Şirketin ticaret unvanı ile merkezinin bulunacağı yer
  • Esaslı noktaları belirlenmiş ve tanımlanmış işletme konusu
  • Şirket sermayesi ile payların itibari değeri ile bunların ödenmesinin şekil ve şartları
  • Pay senetlerinin nama mı hamiline mi yazılı olacakları
  • Yönetim Kurulu üye bilgileri
  • Genel kurul toplantı bilgileri
  • Şirket ilanlarının yapılış türü
  • Pay sahiplerinin taahhüt ettiği sermaye paylarının tür ve miktarları
  • Şirketin hesap dönemi
  • Öngörülmeleri koşulu ile anasözleşmede bulunmaları zorunlu unsurlar

Bu hususların ortak özelliği, esas sözleşmede zorunlu olarak bulunmalarına gerek olmamasıdır. Bu bağlamda anasözleşmeye dahil olma konusunda ihtiyarilik mevcut olmakla birlikte söz konusu unsurların geçerlilik kazanabilmesi için esas sözleşmede yer alması zorunludur. Birkaç örnek verecek olursak;

  •  Nakit dışı sermaye taahhütleri mevcut ise, değerleri ve karşılığında verilebilecek payların miktarı esas sözleşmeye eklenmelidir.
  • Kuruculara, YK üyelerine ve diğer kimselere sağlanacak özel bir yarar veya koşulun sağlanması söz konusu ise ana sözleşmede mevcut olmasıyla ancak hüküm doğurabilir.
  • Ana sözleşmede bulunabilen ihtiyari unsurlar

Bu unsurlar için tamamen seçim serbestisi mevcut olmakla birlikte, bu hususların yazılmadığı durumlarda bile söz konusu unsurlar başka bir hukuki işlem formu içerisinde geçerlilik kazanabilir. Örnek olarak;

  • TTK 536/1 de düzenlenen tasfiye memurlarının ana sözleşme veya genel kurul kararı ile atanabileceği ihtiyari olarak esas sözleşme unsurlarına eklenebilir.
  • Kurucu imzaları ve onay aşaması

TTK 339. Md. uyarınca ana sözleşme kurucular tarafından noter veya ticaret sicil memurlularının huzurunda imzalanmalı ve onaylanmalıdır.

  • Pay bedellerinin Ödenmesi

TTK 344/1’e göre nakden taahhüt edilen payların itibari değerleri’nin en az yüzde 25’i ile çıkarma primin öngörüldüğü hallerde söz konusu değerin tamamı, tescilden önce olmak üzere nakdi sermayenin geri kalanı da tescili izleyen yirmi dört ay içinde ödenmelidir.

Söz konusu hüküm, kayıtlı sermaye istemini kabul eden halka kapalı şirketler de dahil olmak üzere geçerlidir.

  • Bakanlık İZNİ:

Kuruluş sistemlerinde bahsedildiği üzere, kanunun vermiş olduğu yetki ile Bakanlığın iznine bağlı olarak gerçekleşen kuruluş ve ana sözleşme değişiklerinin, Bakanlık’a yapılacak başvuru sonrasında alınacak yazılı onay ile gerçekleşmesi gerekir.

  • Ticaret Sicil Memurluğuna Belgelerin Teslimi:

Kanunun öngördüğü şekilde hazırlanan kayıt beyannamesini, şirket ana sözleşmesini , TTK 300. Maddesinde yer alan bilgileri içeren kayıt beyannamesini Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 29. Maddesinde düzenlenmiş olan taahhütnameyi, vergi ve sosyal güvenlik kayıtları için şirket kuruluş dilekçe formunu , şirket kurucularının gerçek kişi olduğu durumlarda kişilerin onaylı nüfuz cüzdan suretleri ile ikametgah belgelerini on beş gün içerisinde anonim ortaklıklığın faaliyet gösterdiği bölgede yer alan yetkili ticaret sicil memurluğuna noter tasdikli şekilde beyan etmelisiniz.

  • İşletmenin faaliyet gösterdiği bölgedeki yetkili olan ticaret odasına veya ticaret ve sanayi odasına kaydolmak

Belgelerinizi beyan ettikten sonra, ortalama 2-5 gün içerisinde, ortaklığın bulunduğu bölgede yetkili olan ticaret odasına kaydınız gerçekleşmektedir. Başvurununuzun onaylanması sonucunda tescil yazısı, sicil tasdiknamesi ve faaliyet belgesi alınır.

  • İşletmenin ve ticaret unvanının tescil edildiğini gösteren kurucu nitelikte olan ilanın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanması

Yapılan başvurunuzun onaylanması sonucunda yapılan tescil ile şirketiniz tüzel kişilik kazanmış olur. Tescil kurucu nitelikte olmakla birlikte, daha sonra Ticaret Sicil Gazetesine yapılacak olan ilan açıklayıcı nitelik taşımaktadır. Bakanlık iznine bağlı anonim ortaklıklarda bu iznin alındığı tarihten, diğer ortaklıklarda ise TTK md.335 de yer alan şirketin kurulma tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil olmaktadır. Yetkili kişi Ticaret Sicil Gazetesi ile notere başvurarak imza sirkülerini alabilir, şirketiniz ticari faaliyetlerine başlayabilir.

  • Kuruluştan sonra payların halka arz edilme olanağı TTK m.346

Yeni Türk Ticaret Kanunu ayrıca özel bir olanağa da yer vermiştir; esas sözleşme ile taahhüt edilmiş olup, taahhüt sahiplerince şirketin tescilinden itibaren en geç 60 gün içerisinde halka arz edileceği ana sözleşmede belirtilmiş ve ayrıca garanti edilmiş bulunan nakdi payların karşılıkları, satıştan elde edilecek gelirden ödenmektedir. Söz konusu halka arz, sermaye piyasası mevzuatı uyarınca yapılır.

Yeni getirilen bu düzenleme için ayrıca SerPK. 12/6 maddesi, halka açık veya halka açılmak üzere SPK’ya başvuran ortaklıklara uygulanamayacağı konusunda hükümler içermektedir.

Ceren Karabıyık

Read More
admin Ocak 31, 2022 0 Comments

Amerika’da Şirketleşme

Şirketleşme nedir?

Şirketleşme, iş hayatında kurumsallaşarak ticari bir itibar kazandırma faaliyetidir.

Şirket kurabilmek için gerekli prosedürler sağlandıktan sonra her yerde şirket kurulabilmektedir. Bu yerlerin başında ekonomisinin güçlü olması, iş kolu çeşitliliği, kısa sürede kolaylıkla sorunların halledilebilir oluşu ve en önemli sebeplerden biri de teknolojik açıdan gelişmiş bir ülke olması nedeniyle Amerika gelir.

Amerika’da şirket kurmanın avantajları nelerdir?

Amerika’da şirket kurmanın avantajlarından akla gelebilecek ilk özellik prestij sahibi olarak uluslararası ticarette söz sahibi olunmasıdır. Bir diğer önemli avantaj ise, Amerika’nın güncel faiz oranın 0.25 kadar düşük olması insanlara gayrimenkul alma imkânı sağlamaktadır. Amerika’daki kredi imkanlarının diğer ülkelere kıyasla ucuz olup uzun vadeli olması ise şirketleşme açısından ileriye dönük yatırımlar yapma imkânı tanımakta ayrıca E2 vizesi olarak adlandırılan Türkiye-Amerika arasındaki dönemsel olarak gerçekleşen ticari ya da yatırım bazlı anlaşmalar neticesinde ticari ilişkilerinin sürüdürülebilirlik kazanması amacıyla ayrıcalıklı bir vize türü alma imkânı da sağlamaktadır. Gelişmiş bir ülke olan Amerika’da bürokratik sisteminde gelişmiş olması işlerin daha kolay, hızlı ve verimli ilerlemesine sebep olurken aynı zamanda global çapta satış yapma imkanınında doğdunu gösterir.

Amerika’da şirket kurarken nelere dikkat edilmelidir?

Şirket kurma işlemlerine başlamadan önce hangi türde bir şirket kurulacağına, bu şirketin sahibinin kim olacağı ve kimlerin yöneteceğine, şirketin Amerika’nın hangi eyaletinde kurulacağına buna göre o eyaletin isim kurallarına uygun bir şirket ismine, kurulacak şirketin ne iş üzerine olacağı ve bu iş için özel izin gerekip gerekmediğinin bilinmesi dikkat edilmesi gereken hususlardır. Örneğin; havacılık, bankacılık, sigortacılık işleri özel izne tabi iken; tıp, dişçilik ve mimarlık gibi lisans gerektiren işlerde mevcuttur.

Amerika’da yaygın şirket türleri nelerdir?

Şirket sahipleri veya yatırımcıların işten doğan sorumlulukları, bağlı oldukları şirketlerinden yasal olarak farklı değerlendirilebilir. Bu koruma ve farklı değerlendirme Amerika’daki şirket türleri ile gerçekleşmektedir.

Amerika’da en yaygın 2 tür şirket vardır: Corporation ve LLC (Limited şirket)

Corporation türü şirket, bağlı oldukları eyalet yetkililerine, gerekli ücretler ödendikten sonra ‘Articles of Incorporation’ adlı kuruluş belgelerin sunulması ile kurulan şirket sahiplerinden bağımsız olarak işleyen yasal kuruluşlardır. Şirket sahiplerinden bağımsız olarak işlemesi, tüm hissedarlar gitmiş olsa bile müşteriler ile yapılan sözleşmeler, müşterilerin banka hesapları, vergi numaraları, kira sözleşmeleri gibi tüm evraklar geçerliliklerini korur ve devamlılıklarını sürdürürler.

Corporation türü şirket kendi içinde 3 ‘e ayrılır:

  1. C- Corporation
  2. S- Corporation
  3. Non Profit Corporation

C- Corporation: Bir şirketin C olarak adlandırılması Amerika Gelir Dairesinin ‘C’ bölümündeki kurallara göre vergilendirme usullerine tabii tutulmasından kaynaklanır.  Buna göre, maaş, hizmet ücreti gibi durumlar söz konusu olmadığı sürece kimse şirketten para alamaz. Sahiplerinden bağımsız olarak işleyen bir kuruluş oldukları için de edindikleri gelirlere göre kendi vergilerini kendileri öderler.

S- Corporation: S şirketleri, şirketteki elde ettikleri gelirlerini, kayıplarını, kesintilerini ve kredilerini federal vergi amaçları için hissedarlarına geçirmeyi seçen bir şirkettir. S şirketlerinin hissedarları, kişisel vergi beyannamelerinde gelir ve zarar akışını rapor eder ve vergi, bireysel gelir vergisi oranlarında değerlendirilir. Bu durum, S şirketlerinin kurumsal gelir üzerinde çifte vergilendirmeyi önlemesini sağlar. Dolayısıyla, S şirketleri, işletme düzeyinde belirli yerleşik kazançlar ve pasif gelir üzerindeki vergiden sorumludur.

Bir şirketin S statüsüne hak kazanabilmesi için şirketin şu gereksinimleri karşılaması gerekir :

  1. Hissedar sayısının 100’den az olması
  2. Hissedarların Amerika vatandaşı olması veya oturma izninin olması
  3. Herhangi bir başka şirket ile iş ilişkisinin olunmaması

Non Profit Corporation: Kâr amacı gütmeyen şirket demektir. Kâr amacı gütmeyen bir şirket, diğer şirketlerin yapmayı amaçladığı gibi yalnızca kar yaratmaktan ziyade hayır işleri, dini, eğitim veya diğer kamu hizmeti nedenleriyle kamu yararına hizmet etmek için oluşturulmuş bir kuruluştur. Bu tüzel kişiliği seçmenin en büyük faydalarından biri, şirketin kazandığı herhangi bir gelir için federal ve eyalet vergilerini ödemekten muaf olmasıdır. Dolayısıyla diğer kâr amacı içinde olan şirketlerden farklı yasalara tabiidir.

Amerika’da yaygın diğer bir şirket türü olan Limited Şirket (LLC), ABD’deki özel şirketler için ortaklıkların ve şirketlerin özelliklerini bir arada toplayan bir tüzel kişiliktir. Limited şirketler, şirketlerin sınırlı sorumluluk statüsünü korurken ortakların ve şahıs şirketlerinin esnekliğinden ve akış yoluyla vergilendirilmesinden yararlanır. Bir başka ifade ile, LLC şirketlerde ticari işlerden doğan borç veya yükümlülüklerden kurucular şahsen sorumlu değildir. İşletmeyi kimin yöneteceği, vergi işlerinin nasıl ilerletileceği ile ilgili alınan kararlar daha esnektir. İlerideki gereksinimlerin zaman içinde değişmesi farklı ihtiyaçların doğması doğrultusunda LLC olan bir şirketin Corporation şirket türüne dönüşmesi mümkündür.  

Genel olarak herkesin ticaret yaptığı bu dünyada farkındalık yaratabilmek için Amerika’da şirket kurup ilerlemek iyi bir sermaye ile tercih edilebilecek bir yoldur. Amerika’da kurumsal işlerin hızlı ilerleyişi şirket kurma açısından da kolayca ilerlemenizi sağlasa da belli başlı prosedürleri olduğunu unutmamak gerekir. Şirket isminin seçilmesi, kayıt altına alınması, eyalet seçiminin yapılması, temsilci seçimi, gerekli ücretlerin yatırılması, vergilendirme avantajlarının ve yükümlülüklerinin bilinmesi, SSN (Sosyal Güvenlik Numarası) -EIN (İşveren Kimlik Numarası)-ITIN

(Kişisel Vergi Kimlik Numarası) numaralarının alınması, banka hesaplarının açılması bu prosedürlere örnek olarak verilebilinir.  Amerika’da şirketleşme adına yaptığınız yatırımlar, biriktirdiğiniz sermayeler ne kadar önemli ise uzman bir avukat ile ilerlemekte bir o kadar önemlidir.

Simay Uygur

Read More
admin Ocak 31, 2022 0 Comments