Vergi Mevzuatı Kapsamında Start-Uplar’ın Dikkat Etmesi Gerekenler
Bir fikre sahip olan ve bunu ticari hayata dökmüş bir girişimcinin vergi kaydı yaptıktan sonra vergi mevzuatı kapsamında bazı yükümlülüklere sahip olduğu su götürmez bir gerçektir.
Türkiye’de vergi vermeye başlamanın ve bir vergi mükellefi olmanın en basit koşulu vergi kaydı yapılması ve akabinde gelir elde edilmeye başlanmasıdır. Bu noktada girişimcinin dikkat etmesi gereken en önemli adım şahıs olarak mı yoksa bir kurum olarak mı vergi kaydı yaptığıdır.
Şahıs olarak vergi kaydı yapıldıysa, mükellefler geliri ile doğru orantılı olarak ‘gelir vergisi’ ödemek durumunda kalmaktadır. Gelir vergisi, gerçek kişilerin bir takvim yılı içerisindeki kazançları ve gelirlerinin safi tutarı üzerinden alınan vergidir.
Kurumsal olarak vergi kaydı yapıldıysa da mükellefler yine gelirleri ile doğru orantılı olarak ‘kurumlar vergisi’ ödemek durumunda kalmaktadır. Kurumlar vergisi ise, kurumların yani, sermaye şirketleri, kooperatifler, kamu kuruluşları ortaklıklar, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler ve yabancı devletlere ait şirket veya kooperatif olmayan fakat ticarî, sınaî amaç güden kuruluşların kazançları üzerinden alınan vergidir.
Bu doğrultuda girişimcilerin mükellef olduğu anda sahip olduğu ve dikkat etmesi gereken bazı haklar vardır, bu haklar:
- Bilgi Alma Hakkı, bilgi almak istenen konunun yazılı bir şekilde ilgili kuruma yazılmasıyla o konu hakkında bilgi alınmasını sağlayan bir haktır.
- Başvuru Hakkı, kişi ve/veya kurum hakkında bir karar verilmişse o kararın gözden geçirilmesini/yeniden değerlendirilmesini talep etmeyi sağlayan bir haktır.
- Belirlilik Hakkı, Gelir ile doğru orantılı olarak alınan verginin ne zaman ve hangi esaslara göre alınacağının belirli olmasını sağlayan bir haktır.
- Gizlilik ve Özel Hayatın Gizliliği Hakkı, kişinin güttüğü ticari iş faaliyetleri çerçevesinde, ticari defterler, şirket sırları içeren yazışmalar ve evraklar gibi birtakım bilgi ve belgeleri yalnızca ilgili kurumun ve yetkili kişilerin incelemesini ve yetkisiz kişi ve/veya kurumların bu belgelere erişim imkânı bulamamalarını sağlayan haktır.
Son olarak, Gelir Vergisi Kanunu’na yapılan 6663 sayılı ek kanunla 29 yaşının altındaki girişimcilere getirilen vergi istisnasına dikkat etmek gerekir.
Bu kanun ile 29 yaşının altında ve ilk defa gelir vergisi mükellefi olan girişimciler, kazançlarının her vergi dönemi için ayrı ayrı 75.000 TL’ye kadar olan kısımları için üç vergilendirme dönemi boyunca vergi muafiyetinden faydalanabilecektir. Bu muafiyetten faydalanmak için dikkat edilmesi gereken birkaç husus vardır:
- Girişimcilerin işe başladıklarında, işe başlamayı kanuni süre olan 10 gün içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
- Girişimcilerin kendi kurdukları işte bilfiil çalışıyor olması gerekmektedir.
- Faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması gerekmektedir. (Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hali hariç)
- Mevcut bir işe veya ticari faaliyete sonradan ortak olunmaması gerekmektedir.
Yukarıda yer alan detaylara dikkat edildiği sürece aslında bir girişimin vergi mevzuatı kapsamında birçok avantajı bulunmaktadır.
Stj. Av. Özge Sahar